Fermi Paradoksu Nedir

Muhammed
0

Fermi Paradoksu olarak sözü edilen düşüncelerin aslında Fermi’ye ait olmadığını ve ortada paradoks denilecek bir şey de olmadığını biliyor muydunuz? Gelin önce bu adlandırmanın nasıl ve nereden çıkmış olabileceğini anlayalım; sonra da sözü edilen düşünceyi bir infografikte görelim.

Dünya dışı yaşam konusu açıldığında, genel olarak iki farklı düşünce yapısı ile karşılaşılır. Bunlardan biri, gökadamızda bulunan ve sinyalleri algılanabilecek durumda olan uygarlıkların sayısını hesaplayan Drake Denklemi kaynaklı araştırmacı yaklaşım; diğeri ise eğer akıllı yaşam olsaydı, zaten çoktan gökadayı kolonileştirmiş olacaklarını söyleyerek araştırmayı gereksiz bulan Fermi Paradoksu yaklaşımıdır.

Drake Denklemi, Frank Drake tarafından türetilmiş olan özgün bir denklemdir. Fermi Paradoksu ise bir mit olup, adıyla anıldığı fizikçi Enrico Fermi tarafından asla savunulmamış bir düşüncedir. Robert H. Gray, Scientific American dergisinde yayımladığı yazısında, bu adlandırmanın kökenine ilişkin yaptığı araştırmayı şöyle anlatıyor:

“Fermi Paradoksu olarak adlandırılan düşüncenin neden yanlış anlaşıldığını, konu hakkında yaptığım derin araştırmalara dayanarak açıklamak istiyorum; çünkü bu yanlış yüzünden dünya dışı yaşam araştırmaları baltalandı. 1981 yılında Senatör William Proxmire tarafından, NASA’nın SETI programının sonlandırılması için bir sebep olarak bu paradoksa atıf yapılmıştı. Program Carl Sagan’ın zorlamasıyla yeniden başlamıştı ama 1993’te Senatör Richard Bryan tarafından noktalandı. O zamandan beri ABD’deki hiçbir araştırmaya devlet desteği verilmedi; güneşimizden başka yıldızların çevresinde dolanan binlerce yeni gezegen keşfedilmiş olmasına rağmen.

İlk nükleer reaktörü yapılandıran Nobel ödüllü fizikçi Enrico Fermi, dünya dışı yaşam konusunda tek bir sözcük bile yazmamıştır. Düşünceleri hakkında bir şeyler biliyoruz, çünkü fizikçi Eric Jones tarafından Fermi Paradoksu’nun çıkış yeri olan 1950’lerin Los Alamos’unda bulunmuş olan üç kişinin sözlü beyanları toplanmış: Emil Konopinski, Edward Teller ve Herbert York (Fermi 1954’te vefat etmişti).

Bu görgü tanıklarına göre, bir gazetede çıkan bir karikatür (New York caddelerinden topladıkları çöpleri uçan dairelerine taşıyan uzaylılar çizilmiş) hakkında konuşurlarken, Fermi şöyle demiş: “Herkes nerede?” Orada bulunan kişiler, onun etrafta hiç uzay gemisi görmediğimiz gerçeğine atıfta bulunduğunu düşünmüş ve konuşma yıldızlararası yolculuğun yapılabilme olasılığına kaymış. En net hatırlayan York gibi görünüyor ve şöyle diyor: “Hiç ziyaret edilmemiş olma nedenimizin, yıldızlararası yolculuğun olanaksız olmasından veya eğer olanaklıysa bile bu çabaya değmeyeceği [uzaylılar tarafından] düşünüldüğünden ya da teknolojik uygarlığın [uzaylıların] bunu yapacak kadar uzun süre hayatta kalamadığından olabileceğini belirtti.”

Hem York hem de Teller, Fermi’nin yıldızlararası yolculuğu sorguladığını düşünüyor; dünya dışı uygarlıkların varlığını/yokluğunu değil. Yani bugün kullanılan anlamı ile dünya dışı zeki yaşamın varlığını sorgulayan Fermi paradoksu, Fermi’nin düşüncelerini doğru yansıtmıyor. Fermi’nin yıldızlararası yolculuğa ilişkin kuşkuları şaşırtıcı değil; çünkü 1950’lerde roketler henüz yörüngeye bile ulaşmamıştı.”

Peki eğer bu kötümser bakış açısının kaynağı Fermi değilse kim? “Burada değillerse, demek ki yoklar,” şeklindeki yaklaşım ilk olarak gökbilimci Michael Hart’ın 1975 tarihli bir yayınında geçiyor. Daha sonra 1980 yılında fizikçi Frank Tipler bu argümanı, şu soruyu sorarak geliştirmiş: “Milyarlarca yıldızı kolonileştirecek kaynağı kim nereden bulacak?” Buradan başlayarak yaptığı akıl yürütmelerin sonucunda da, bizim evrendeki tek zeki yaşam formu olduğumuz sonucuna varmış. Dolayısıyla, Fermi paradoksunun barındırdığı düşüncenin gerçek sahiplerinin Hart ile Tipler olduğu söylenebilir.

Kaynak:https://blogs.scientificamerican.com/guest-blog/the-fermi-paradox-is-not-fermi-s-and-it-is-not-a-paradox/

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)